İlayda ÜSTÜNBAŞ

  Arkadaşlar müzikle ilgilenmek güzeldir her insan müzikle ilgilenebilir. Müzik onun mesleği olsun veya olmasın fark etmez. Fakat her insan müziğin kültürüne gerektiği kadar hakim olamıyor. Öncelikle müzik bir bilim dalıdır. Şuan mevcut olan güzel sanatlar fakültelerinde müzik bilimi veya müzikoloji bölümlerine rastlayabilirsiniz. Bu bölüm müzik bilimcisi yetiştirir. Bu bilgiye dayanarak ve müziğin her bilim gibi kendine ait kuralları ve teorisinin de olduğunu belirterek müziğin bir bilim dalı olduğunu ispat etmiş oluruz. Peki bu bilim dalının da bir kültürü olduğunu da hesaba katarsak kendimizi bu yönde nasıl geliştireceğiz işte şimdi bunun hakkında konuşalım. 1.      Müzik Sözlüğü: Evet müziğinde sözlüğü var. Genelde içerisinde terimlerin anlamlarının açıklandığı bir müzik sözlüğü var. Müzikle ilgilenen herkesin de kütüphanesinde bulundurmasını öneririm. 2.      Dizi ve Filmler: Besteciler, şefler, müzik tarihi ve bunla alakalı birçok film mevcut. Yakın   zamanda önerdiğim film

 N otaları değerlerine, ses ve ritimlerine göre uygulama, seslendirme çalışmasına biz "Solfej" deriz.  Bu müzikle ilgilenen, mesleği müzik olan her birey için altın değerinde bir çalışmadır. Çünkü biz solfej okurken aynı zamanda notaların ismini, notaların okunuşlarını, notaların seslerini de tanırız. Nereden baksak sesimiz artık canlı bir piyano gibi olur. Müzik kulağımız yazılan notanın doğru sesini verebilmek adına kendisini bir müzik kutusu gibi geliştirmeye açar ve ilerleyen zamanlarda bir bakmışsınız sesler kulağınızda çınlıyor olur.  Tek yararı bu değildir elbette. Ritim ve tartım bilgisi de gelişir bu şekilde çünkü solfej okurken bunun için belirli bir metronom tutarız bu metronom ile de yazılmış notaları yazılmış oldukları sürelerle okuruz bu tam vuruşta olabilir, yarım vuruş veya çeyrek vuruşta bunların hepsini belirlenmiş hızdaki metronomda okumaya çalışırız. Solfej okumak aynı zamanda akorları tanımamızı ve notalar arasındaki ilişkiyi de kavramamızı sağlar. Çünkü

 Biliyorsunuz ki bir enstrüman çalmayı öğrenmek fazlasıyla bireye olumlu katkılar sağlar. Müzisyenlerin haricinde hobi olarak bir enstrüman öğrenmeye çalışanda çok fazla kişi vardır. Enstrüman öğrenmek ise eğlenceli ve bir o kadar da uzun meşakkatli bir yoldur. Bu yazımda enstrüman öğrenmeye başlamış kişilerin yaptıkları hatalar hakkında konuşacağız. Aceleci Davranmak: Öncelikle bu sıkça karşılaşılan bir durumdur. Genelde bir kişi enstrüman öğrenmeyi istediği zaman sorduğu ilk soru 'ortalama kaç ayda öğrenirim?' sorusudur. Sevgili arkadaşlar müzik bir dildir ve enstrümanlar ise (sesimiz de bir enstrümandır) bu dili ifade ettiğimiz naif araçlardır. Bu nedenle nasıl ki emeklemeden koşamıyorsak hemen anında üç veya beş ayda yüksek bir seviyeye gelmenin sağlıksız olduğunu bilmemiz gerekir. Burada odaklanmamız gereken en kısa sürede öğrenmek değil doğru, kalıcı ve sağlıklı öğrenmedir Notasız Ezberden Çalmayı Öğrenmek: Bazen karşılaştığım kişilerden duyduğum bir şeydir uğraştığı çal

Biz müzisyenler yeni bir eser ve etüte başladığımız zaman ilk önce o etüt ve eseri tüm ayrıntılarıyla donanımı, notalarını ve ayrıntılarını inceleyerek çalarız. “ Henüz çalışılmamış bir eseri ilk görüşte çalmaya ya da okumaya deşifre etmek denir”. Bazen her ne kadar iyi deşifre ettiğimizi düşünsek bile bir şeyler yarım kalabiliyor bunun önüne geçebilmek adına bazı küçük tüyolarım var.   ·       Kırmızı veya renkli kalemle işaretle: Esere çalışırken yapılacak en önemli husus yanınızda kırmızı veya dikkat çeken renkli bir kalem bulundurun. Eserin üzerindeki almanız gereken tüm notlarınızı bu kalemle görünecek şekilde yazın. Size tavsiyem eğer eser diyez veya bemol tonlarındaysa hangi ton ise bunu daire içine alarak belirtin daha sonra hangi notanın o şekilde basılacağını da işaretleyin bu sebeple yanlışlıkla natürel basımlardan kaçınabilirsiniz. ·       Akorların bağlanışlarındaki ortak sesleri işaretleyin: Biliyorsunuz ki eserde akor geçişlerinde kimi zaman tonik-dominant, tonik

Merhaba arkadaşlar. Bu sefer karşınıza kendimde sıkça yaşadığım bir problemden söz etmek istiyorum. Hepimiz iyi müzisyenler olabilmek için günlük olarak çalgılarımıza çalışmaya özen gösteririz. Çalışırken veyahut çalışmalarımızın bitiminde fiziksel olarak ağrılar duyabiliyoruz. Bazen bu ağrılar çok şiddetliyken bazen de dayanılabilir şekilde oluyor ve dinlendikten sonra geçiyor bunun sebepleri hakkında konuşmak ve tavsiyelerde bulunmak istiyorum. O halde başlayalım: ·      Enstrümanı İcra Edebilmek İçin Gereken Duruş Pozisyonu : Her çalgıyı icra edebilmek için teknik olarak doğru çalabilmek için duruşumuzu da ona göre ayarlıyoruz. Mesela ney üfleyen bir kişi sesi çıkarabilmek için bir miktar başını eğmesi gerekiyor, çello çalan birinin dik durup yay çekerken dirsekten çekmesi gerekirken omzunu kaldırabiliyor, piyano çalarken dik durulması gerekiyor. Ortak olarak yaylı ve telli çalgılarda tellere basılarak notalar çıkartılırken gerektiğinden fazla kuvvet uygulanabiliyor. Bu gibi sebep